Onun ilmi, başı ve sonu şüphesiz Rabbimizdedir. Onu bilmek haddi bize düşmüyor. Aynı zamanda o gün Cenab-ı Hakka ortak koşulanlardan bir eser bile olmayacaktır. Tek olan Allah’tır. İSRA 49- Bir de dediler ki: "Biz bir sürü kemik olduğumuz ve ufalanıp tozduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" 50-De ki : " Gerçekten, ister taş olun, ister demir, 51-İsterse gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık!" Hemen: "Bizi kim (eski varlığımıza) iade edebilir?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi!" O vakit sana başlarım sallayacaklar." O ne vakit?" diyecekler. De ki: "Yakın olması umulur." 52-O sizi çağıracağı gün, derhal O'na tam bir saygı ile uyacaksınız ve (kabirlerinizde) pek az bir müddet kaldığınızı sanacaksınız. 53-Kullarıma de ki: "En güzel olan sözü söylesinler; çünkü şeytan aralarını gıcıklar; zira şeytan insana açık bir düşmandır. “ ve yekulune meta huv kul asâ en yekûn karibe”, “ O ne vakit diyecekler; deki! Yakin olması umulur”Din günü manzarası içinde Cenab-ı Allah’ın ifadesi bugünün yakin bir gün olduğudur. Ahzab 63-O insanlar, sana kıyamet saatini soruyorlar. De ki : "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir ve ne bilirsin belki de o Kıyamet yakında olur. “yes’elukennesû anissaat. Kul innema ilmuha indallah ve ma yudrike leallessaate tekunu keribe”,”insanlar sana saatten soruyorlar. De ki, onun ilmi Allah’ın indindedir. Sana ne bildirdi? Belki de o saat yakında olur.”